Ellerinizi ve Ayaklarınızı Sağlıklı Tutmanın 7 Yolu
Sadece nemlendiricileri ve bazı bakım kremlerini uygulamak el ve ayak bakımı için yeterli olmaz. Günlük rutininize ekleyeceğiniz bazı alışkanlık ve uygulamalarla cildinizi enfeksiyonlara, hatta kansere karşı koruma altına almış olursunuz. Muhtemelen yüzünüzü temiz ve nemli tutmak için günlük bir rutin uygulamanız vardır. Peki tüm gün durmaksızın çalışan ellerin ve ayakların durumu ne olacak? İşte size bu yazımızda ellerinizi ve ayaklarınızı sağlıklı tutmanın yedi yolunu anlatıyoruz. Böylece el ve ayaklarınızın hem yumuşak hem de sağlıklı kalmasını nasıl sağlayacağınızı göreceksiniz.
Makalede neler var?
1. Tırnaklarda koyu lekeler olup olmadığını kontrol edin
Tırnaklarınızdaki küçük beyaz noktalar (lökonyum) genellikle endişelenecek bir şey değildir. Çoğunlukla tırnak tabanındaki, koparma veya ısırma gibi bir yaralanmadan kaynaklanırlar. Ancak leke veya çizgiler siyah, kahverengi veya mor ise, bunun tırnaklarda bir çürüme veya deformasyon olduğunu düşünmeyin. Bu belirti en ciddi cilt kanseri türü olan melanom anlamına gelebilir. Peki farkı nasıl anlayabilirsiniz?
Melanomlar genellikle kahverengi veya siyahın farklı tonlarıdır, ancak başka bir renk de mümkündür ve renk değişikliği kütiküle uzanır. Bilim insanları tırnak üzerindeki çürükler için genellikle kırmızımsı bir renk tonuyla mavidir ve sadece tırnağı içerir, diyorlar. Yani melanomlar gibi siyah veya kahverengi olmazlar.
Tırnaklarınızdaki koyu lekeleri mutlaka düzenli olarak kontrol edin. Her zaman koyu oje kullanıyorsanız, el ve ayak parmaklarında manikür arasında iz olup olmadığını kontrol edin. Rutin sağlık kontrollerinizi atlamayın ellerinizi, ayaklarınızı ve tırnaklarınızı da mutlaka bir dermatolog kontrolünden geçirin.
Kanserin mümkün olan en erken aşamada teşhisi tedavisi için çok önemlidir. Bilim insanları genellikle tırnaklarda cilt kanseri belirtileri gösterebileceği bilinmediğinden tırnakların melanomları çoğunlukla ileri bir aşamada tespit edildiği uyarısı yapmaktadırlar.
2. Tırnakların güçlü uzamasını sağlayın
Yeni hücreler, tırnak etlerinin derinliklerinde gelişir ve eski, ölü hücreleri dışarı iter. Böylece oje sürmeyi, cilalamayı sevdiğimiz düz, sert yüzeyleri oluşturur. Tırnakların büyüme oranlarının kişiye göre değiştir. Ayrıca hormonlara (hamile kadınların tırnakları deli gibi uzar), sıcaklığa (yazın kıştan daha hızlı uzarlar) ve yaşlanmaya (bu da onu yavaşlatır) bağlı olarak ta değişebilir.
Tırnaklarınızın sağlıklı bir şekilde büyümesini bekliyorsanız, B kompleksi vitamin biyotini (H vitamini veya B7 vitamini olarak da bilinen vitamindir.) deneyin. B7 içeren gıdalar (yumurta sarısı, kuruyemişler, sakatatlar, vb.) veya takviyelerle tırnaklarınızın sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayabilirsiniz.
3. Manikür ve pedikürden en iyi şekilde yararlanın
Sadece tırnak cilaları ile tırnakların güzel görüneceği diye bir kaide yok. Bunun için ilave tırnak ürünlerine ihtiyacınız olacak. Tırnaklarınız dikey çıkıntılar geliştirdiyse (yaşlandıkça daha yaygın), eczanelerde, güzellik malzemeleri satan mağazalarda bulabileceğiniz bir sırt dolgusu ile tırnaklarınızdaki kuruma veya uçlardaki kırılmaları daha az fark edilir hale getirebilirsiniz.
Parlatma ayrıca tırnak yüzeyini pürüzsüzleştirir. Tırnağı çok fazla inceltmemek için nazikçe ovalayın. Aseton içermeyen bir oje çıkarıcı, tırnakların kurumasını önler ve tırnakları ileri geri kesmek yerine tek yönde törpülemek yarılmayı önler.
Sağlıklı tırnaklar için en önemli ipucu: Kişisel kozmetik, temizlik ve hijyen malzemeleri ve malzemeleri (Pamuk, aseton, oje, törpü, vb.) en yakınlarınızla bile paylaşmayın. Çünkü bunlarla size geçecek olan mikroplar ve mantarlar tırnaklarınız üzerlerinde yuvalanarak ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.
Manikür ve pedikürü salonda yaptırıyorsanız, mutlaka kendi törpünüzü, itme çubuğunuzu, kesme aletini ve tırnak makasınızı yanınızda götürün.
4. Tırnak etlerini sık sık kontrol edin
Tırnak etleri sağlıklı olduklarında çok önemsenmezler, ancak genellikle şeytan tırnaklarından veya kuruluktan kaynaklanan küçük yırtıklar, bölgeyi ağrılı şişmeye neden olabilecek enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır. Bu hassas bölgeyi kütikül kremi veya el nemlendiricisiyle nemlendirmek, bakteri, mantar ve mayaya karşı koruyucu bir bariyer oluşturmaya yardımcı olur.
Bu koruyucu bariyeri kırabilecek tırnak etlerini kesmemeye çalışın. Bunun yerine, cildi yumuşatan ve parçalayan kütikül sökücüleri uygulayın, ardından tırnak etlerini temiz turuncu bir çubukla nazikçe geri itin.
5. Doğru nemlendiriciyi seçin
Rüzgarın ve soğuk havanın ellerdeki cildi kuruttuğu ve ciddi durumlarda çatlamalara ve ağrılı çatlaklara neden olduğu bir sır değildir. Güneş, elleri ısıtsa da, cildi kuruttuğu için cildin pürüzsüz olmasına engeldir. Dışarı çıkarken, su kaybına ve zararlı ışınlara karşı korumak için açıkta kalan ellerinize bir SPF (Sun Protectin factor kelimelerinin baş harflerinden oluşan, kozmetik ürünlerin cildi güneşten koruma güçlerini gösteren kısaltma ve rakam) uygulayın.
Güneşin UV ışınları cildin koruma bariyerini bozar. Bu durum da su kaybına neden olur ve cildin doğal nemlendirme faktörünün azalmasına sebep olur. Ayaklar güneş ışığı gibi dış etkenlere maruz kalmasa da, çoraplar ve ayakkabılar nedeniyle zaten havasız kalmakta ve ayrıca bütün gün vücut ağırlığını taşımaktır. Dolayısıyla da ayaklarda da bu sebeplerden dolayı kuruma olabilir.
Çatlamış, yıpranmış el ve ayaklar için çare: onları sık sık nemlendirin. Su bazlı bir nemlendirici, hızlı bir şekilde cilde nüfuz edeceği ve cildi yağlı bırakmayacağı için en iyi sonucu verir. Ancak uzmanlar, geceleri yağ bazlı bir versiyonu tercih etmenizi öneriyorlar. Dimetikon, vazelin veya gliserin içeren nemlendiriciler işinizi rahatlıkla görür.
Nemlendiricinin nüfuz etmesine yardımcı olmak ama çarşaflarınızın da lekelenmesini önlemek için, yatağa girmeden hemen önce ayaklarınıza ve ellerinize kalın bir tabaka uygulayın. Ardından, cildin nefes almasını sağlayan pamuklu çorap ve eldivenleri giyebilirsiniz. Pamuk eldivenleriniz yoksa, çorapları da elinize geçirip eldiven niyetiyle kullanabilirsiniz.
6. Doğru ayakkabıyı giyin
Ayakları çok küçük veya sivri burunlu ayakkabılara sıkıştırmak sadece rahatsızlık vermekle kalmaz, aynı zamanda ayak tırnağınızın çevresindeki deriye doğru uzamasına neden olabilir. Bu, acıya, şişmeye ve enfeksiyona neden olan korkunç batık tırnağa yol açabilir. Bu durum cildinizin tırnaklarınızı yabancı cisim olarak algılaması sonucunda iltihaplı bir reaksiyon vermesine yol açabilir.
Çok uzun ayak tırnakları da benzer sorunlara neden olabilir. Sürekli olarak ayakkabının ön tarafına çarpan tırnaklar, tırnak altında morarmalara sebep olabilir.
Bu morluklar da, tırnak ve ayak parmağı arasındaki dokunun zedelenmesine neden olarak bakteri ve mantarın içeri girmesine davetiye çıkartır ve enfeksiyonlara neden olabilirler.
7. Halka açık yerlerde çıplak ayakla dolaşmayın
Tırnak mantarı enfeksiyonlarından kaçınmak için ayakkabılarınızı halka açık yerlerde (yüzme havuzları, soyunma odaları, ayakkabı mağazaları vb.) ayağınızdan çıkartmayın. Amerikan Dermatoloji Akademisi’ne göre, bunlar tüm tırnak bozukluklarının ve bunların sebep olduğu diğer sorunların yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Bu tür sıcak, nemli alanlar mantarlar ve virüsler için çok uygun birer üreme alanlarıdır. Mantarlar ve virüsler tırnak ve tırnak yatağı arasındaki küçük kesiklerden veya boşluklardan içeri girerler. Böylece ayaklarda sağlık sorunlarına yol açabilirler.
Tırnak mantarı enfeksiyonunuz varsa, bir tırnaktan diğerine ve deriye yayılabilir. Tedavi edilmeyen enfeksiyonlar kalıcı tırnak hasarlarına neden olabilir veya vücudunuzun diğer bölgelerinde ciddi enfeksiyonlara yol açabilirler.
Dikkat: Kalınlaşan, sararan, ufalanan veya yatağından kalkan (sanki düşmek üzereymiş gibi) bir tırnak alarm işaretidir ve ciddiye alınmalıdır. Eğer bir enfeksiyonunuz olduğundan şüpheleniyorsanız, derhal bir dermatoloğa görünün.
Mantar enfeksiyonu riskini azaltmak için, duştan sonra ayaklarınızı iyice yıkayın ve kurulayın. Eğer duş aldığınız yer eviniz değilse mesela spor salonuysa mutlaka ayakkabı veya terliğinizi giyin (Duş esnasında ve sonrasında). Eğer ayaklarınız çok terliyorsa, sık sık çorap değiştirin.
Tırnaklarınız Sizin İçin Ne Diyor?
El ve ayak sağlığı da en az vücudun diğer organ ve uzuvları kadar önemlidir. Gözleriniz ruhunuzun penceresiyse, tırnaklarınız da sağlığınıza açılan pencerelerdir. Tırnaklarınız genellikle doktorunuza belirli bir tıbbi durum hakkında bilgi verebilir. Mağazalar, eczaneler sağlıklı tırnakların korunmasına yardımcı olan tırnak bakım ürünleriyle doludur. Bunları bilinçli bir şekilde olmak kaydıyla kullanın. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da lütfen doktor tavsiyesi olmadan reçetesiz satılan ilaçları bilinçsizce ve kafanıza göre kullanmayın. Bunlar hiç bir zaman doktorunuzun vereceği tavsiyeler reçeteli ilaçlar kadar etkili değildir.