Kadınlar için pozitif ayırımcılık

Kadınlar iş kurma sürecinde ve girişimcilikte özellikle yatırım kararlarındaki sabırlı yaklaşımları, yavaş ilerleme, katlanılabilir risk alma yönleriyle başarıya daha yakındır. Ancak piyasa tecrübelerinin, finans yeter­sizlik­le­ri­nin, muhasebe gibi teknik bilgi yetersizlikleri de onların eksi özellikleridir. Kadınların eksileri konusunda yapılacak en önemli hamle eğitim düzeylerinin artırılmasına yönelik projeler olacaktır. Bununla birlikte kültürümüzde kadınlara da erkeklerle eşit haklar verilmesi vurgusu yapılması ve medya, basın yayın, vb. iletişim alanlarında konunun toplum bilinci oluşturmaya yönelik ele alınması elzemdir. Çünkü Türkiye’de kadınların girişimci olarak hızla artan sayılara ulaşması, uluslararası mutabakatlara dayalı eşitlik belirten hukuki düzenlemelerin varlığı, kadına ilişkin zihniyeti yeniden yapılandırmak hususunda tatmin edici değildir. Kadınların ekonomik hayata dahil edilmeleri ile ilgili po­litikalar geliştirilirken düşük eğitim düzeyine sahip oldukları da unutulmamalı, kadın girişimciliğini destekleyen politikalar geliştirilmelidir. Çünkü teşvik politikalarının etkisi kanıtlanmış olumlu sonuçları vardır.

Kadın bireylerin çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından verilen destekler ile girişimci olmalarının teşvik edilmesi, toplumsal olarak da gelişmeye yönelik bir yatırım olarak görülmektedir. Topluma güçlü, bağımsız ve donanımlı kadınlar kazandırılarak, iktisadi büyümenin pozitif yönde etkilenmesi nedeniyle kadın girişimcilik her geçen yıl daha çok desteklenmelidir.

Kadın girişimciliğin ülke ve dünya ekonomisine katkısı yadsınamaz. Mc Kinsey & Company 2015 raporuna göre dünyada kadın istihdamının %1 artması halinde GSH 80 milyar USD artacak ayrıca 2025 yılana kadar cinsiyet eşitliği tam olarak sağlanabilirse bugünkü Amerika ve Çin’in ekonomilerine eşdeğer bir büyüklük olan 25 trilyon USD dünya ekonomisine katkı sağlanabilecektir. Bununla birlikte ülkemizde kadın ve erkeğin ekonomiye eşit olarak katılımı sağlanabilse kişi başına düşen GSMH %30 daha fazla olacaktır (KAGİDER, 2018).

Sonuç olarak: Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişmesine katkıda bulunmak ve sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilmek için ekonomik değer yaratan kadın girişimci sayısını arttırmak, var olan kadın girişimcileri güçlendirmek ve onları dünya ile bütünleştirmek gerekmektedir.

Hasibe Üstün

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir