Abidin Müslim Baysal’ın “Bellekte İmge, İmgede Portre” Sergisi

Sanatçı Abidin Müslüm Baysal’ın yeni resim sergisi “Bellekte İmge, İmgede Portre” İzmit Ofiste Sanat Galeri’sinde sanatseverlere sunuldu. 28 Haziran’a kadar açık olacak sergide sanatçının yeni eserleri sergilenecek.

1992 yılında Gazi Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümünden mezun olan Baysal 1996 yılında da Profesör Doktor Nur Gökbulut Atölyesinden mezun olmuştur. Yüksek lisans ve sanatta yeterlilik eğitimlerini ise Yeditepe Üniversitesi’nde tamamlayan sanatçı güzel sanatlar liselerinde de öğretmenlik yapmıştır. Yağlıboya, gravür, serigrafi ve taş baskı eserleriyle yurt içinde ve yurtdışında bir çok karma sergiye katılan sanatçının yetiştirdiği öğrencileri de yine bir çok ödül kazanarak önemli başarılara imza atmışlardır.

Abidin Müslim Baysal sergisini şu sözlerle anlatıyor

Abidin Müslim Baysal

“Evrende var olan her şey, dualitenin yarattığı enerjiden beslenir, her şey önce var olur, yaşar, sonra ölür ve daha sonra dönüşerek yeniden var olur. Bu ölüm-yaşam dualitesinden beslenen döngü, döner durur. Bu evrenin başlangıcından beri böyledir. İyilik ve kötülük, ölüm ve yaşam, aydınlık ve karanlık gibi dualitelere ek ayrıca insanlar için de unutmak ve hatırlamak duailetesi vardır.

Unutma ve hatırlama dualitesinin insanlarda yaşam bulduğu alan belleklerimizdir. Bellek, insanlar için, uçakların kara kutusu gibidir. Yaşadığımız her anın görsel kaydı belleklerimizde yer alır. Bu anların, anıya dönüşmüş hallerinin kimileri bizi mutlu eder ve yüzümüzde bir gülücük beliriverir. Ya da bu anıların, anıya dönüşmüş hallerinin kimileri bizi mutsuz eder ve bu kez yüzümüzde bir ekşime beliriverir.

Anılarımız bizi mutlu veya mutsuz ederken, mutlu olmamıza veya mutsuz olmamıza neden faillerin imgeleri, zihnimizde beliriverir. Zihnimizde beliriveren fail şahsiyetlerin, önce hep yüzlerini görürüz, çünkü zihin belirsizliği sevmez ve onları, görsel olarak tanımlayıp belleğine kaydeder. Belleğimize kaydedilen, olumlu veya olumsuz anlarımızı temsil eden insan yüzlerini, imge olarak portreler temsil eder. Bir anıyı görsel olarak temsil eden insan portreleri, bir başka anıyı temsil eden insan portre imgesiyle, bir olay örgüsünde olduğu gibi bağıntılıdır.

Belleğimizde ki her anının biz de bıraktığı olumlu veya olumsuz etkiyi, geometrik formlarla tanımlasaydık, onları kare içine mi alırdık yoksa bir üçgen içine mi, ya da bir daire içine mi alırdık? Peki, anılarımızda beliren portre imgelerini, olumluluk veya olumsuzluk dualitesini temsil etsinler diye sadece iki renk üzerinden bir dualiteyle canlandırsaydık ve onların arasında ki net olmayan bir bağlantıyı birbirlerine görsel olarak bağlamadan ama birbirlerine yaklaştırarak görselleştirseydik. Ben de tam bu noktada, tüm bunları görselleştirmek istedim ve kendi imgelemimde biçimlendirerek onları kompoze etmeye çalıştım.

Çünkü bir insanın, yaşam örgüsünün örülmesinde pozitif veya negatif katkılar sunan fail neden hep diğer insanlar olmuştur. Belleklerimizde de hep onların imge portreleri yer almıştır. Ayrıca sanat tarihi eğitimi almış olanlar ve ayrıca güzel sanatlara ilgi gösteren bireyler, sanat tarihinin penceresinden, geçmişe dönük belleklerine baktıklarında yine ilk görecekleri imgeler, Boticelli, Leonardo, Rembrandt, gibi çok önemli ressamların eserlerindeki yüzleri hatırlayacaklardır. Bu büyük sanatçıların, resimlerinde göstermiş oldukları insan figürlerinin portre bölgeleri, bize sadece sanatçılarını anımsatmazlar, aynı zamanda yapıldıkları zaman diliminin ruhunu da hatırlatırlar. Belleklerimizde kendine yer bulmuş insan portreleri, bize sürekli yaşama dair bir şeyler anımsatırlar. Onları temsil eden renkler ve geometrik formlar da bize onları bir başka boyut için de tasnif etme şansı vermektedir. Acaba siz belleğinizde canlanan portre imgelerini hangi renkle ve hangi geometrik form içinde canlandırmak isterdiniz. Resimlerimle, belleklerinizde yer alan portre imgelemlerinizi, yeni bir bakış açısı üzerinden, kodlayabileceğinizi ve yeni bir imgelem içinde canlandırabileceğinizi göstermek istedim.

İnsanın, belleğinde ki anılarının fail nedenleri olan diğer insanları temsilen beliren portre imgesine, sanatsal düşünmenin yaratıcı yaklaşımı içerisinden bakması, baktığı şeyleri renkler ve geometrik formlar üzerinden kavramsallaştırmasına yardımcı olur. Böylece görsel olanın kavramsallaştırılabilmesinin potansiyeli ortaya çıkabilir ve kişi, görsel olarak kendi belirlenimliği üzerinden kendini gösterebilen her şeyi bağıntılarıyla birlikte, psikolojik, sosyolojik, sanatsal, felsefik ve kültürel kavramsallaştırmasını, renkler ve formlar üzerinden yapabilir.

O zaman, belleklerimizde ki portre imgelerine bir de bu açıdan bakalım, belki de renkler ve geometrik formlar, bize yeni şeyler söyleyeceklerdir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir