30 adımda doğuma bilinçli hazırlanın

İster normal ister sezaryen olsun doğumunuza hazırlanın.

Sizi normal mi, sezaryen mi kaosundan çıkarıp, doğuma kuş bakışı bakmanızı sağlayacak tam 30 öneri hazırladık.

Keşke bebekler de civcivler gibi bir kafa, iki yumrukla kabuklarından kolayca çıkabilselerdi, değil mi? Aslında doğum belki de bu kadar basit! Belki de doğumu zor ve karmaşık yapan; doğum sürecinin doğal akışını bilmemekten kaynaklı “korku” ve çevremizde anlatılan “olumsuz deneyimler!”.  Ne yapın biliyor musunuz, şimdiye kadar çevrenizde doğumla ilgili duyduğunuz tüm olumsuz yargıları bir kenara bırakın ve doğumunuzu kolaylaştıracak önerilerini okuyun lütfen! Doğumunuz sağlıklı ve güvenli olsun…

Kolay bir doğum için 30 öneri

  1. Hamile kalmadan önce kendinizle ilgili çalışın. Geçmişten getirdiğimiz birçok negatif olay anneliği, babalığı ve aile olma kavramlarını etkiler. Bu negatif yüklerden profesyonel doğum terapistleri ile kurtulup özgürleşebilirsiniz.
  2. Hamilelik başlangıcından itibaren beslenmenize çok önem verin. Ne yerseniz bebeğiniz de onu yiyor. Doğaldan uzaklaşmadan dengeli beslenin.
  3. Doğum konusunu asla son ana bırakmayın. İlk aylardan itibaren hamileliği ve doğumu öğrenin. Hazırlıklarınızı erken yapın. Tercihlerinizi belirleyin. Son aylara güvenle girin. Doğuma hazırlık için 37 hafta çok geç. Bu tarihten sonra korkularınızın esiri olursunuz, kararlarınızı siz değil çevreniz vermeye başlar.
  4. Doğumda birebir profesyonel destek alın. Birebir sürekli ebe veya doula desteği doğumda müdahale ve sezaryen oranlarını %50 düşürür.
  5. Her ziyarette doktorunuza güven verin. Aileler genellikle güvenecekleri doktor ararlar, ama güven vermeyi akıllarına getirmezler bile. Oysa artık doktorlar da ailelere güvenmek istiyorlar. Unutmayın ki doktor-hamile ilişkisi iki insan arasında güvene dayalı bir ilişkidir.
  6. Annenizle doğumunuzu konuşun. Sizin doğumunuz aynı zamanda nasıl doğum yapacağınızı da etkiler. Zor bir doğum hikayeniz varsa bu konuda profesyonel bir çalışma sizi bu negatif etkilenimlerden kurtaracaktır. Özelikle bu konularda eğitim alıp uzmanlaşmış doğum psikoloğu ile çalışın.
  7. Beklenen doğum tarihinizi aileniz dahil herkese 2 hafta daha geç söyleyin. Bu tarih geldiğinde yoğun bir telefon trafiği ile rahatsız edilir ve gereksiz stres yaşarsınız. Herkes sizi farkında olmadan korkutur ve doğuma çok az kala gerilmenize sebep olurlar. Bu gerginlikler doğumun başlamasına engel olabilecek faktörlerdir.
  8. 3. aydan itibaren bedeninizi egzersizlerle doğuma hazırlayın. İmkânınız varsa mutlaka yoga veya pilates derslerine katılın. Bu dersler beden-zihin-nefes dengesine dayalı derslerdir ve doğumun kendisi zaten budur. Eğitmenlerin doğumu bilmeleri çok önemlidir. Bu kursları almış ve doğumu bilen deneyimli eğitmenlerle çalışın.
  9. Doğuma hazırlık kurslarına erken katılın. Bilgi, içinizdeki birçok korkudan kurtulmanızı sağlayacaktır. Korkular, doğumun önündeki en büyük engellerdir. Eğitmenlerin profesyonel eğitim alıp almadıklarını, bu konudaki tecrübelerini ve eğitim felsefelerini iyi inceleyerek karar verin. Her hamile eğitiminin özellikle özel hastane eğitimlerinin doğuma yeterince hazırlamadığını unutmayın.
  10. Rahat bir doğum için gevşemeyi öğrenin. Doğumda rahim kasınız aktif olarak çalışırken, diğer kasların gereksiz enerji tüketmemesi gerekir. Bu yüzden doğumda gevşeme en önemli faktörlerden biridir.
  11. Bebeğinizin ve sizin sağlıklı bir doğum tecrübesi yaşamanız için nefes almayı öğrenin. Doğumda en önemli faktör uzun ve derin nefeslerdir. Bu nefesler bir yandan bebeğinize yeterli oksijenin ulaşmasını sağlarken diğer yandan da rahatlamanızı ve kasılmaları daha rahat karşılamanızı sağlar. Nefesle doğum çok daha kolaydır.
  12. Normal doğuma götüren kanıta dayalı uygulamaları öğrenin ve bu konulardaki tercihlerinizi erken belirleyin.

Bunlar:

  1. Doğum kendi başlamalıdır.
  2. Annelere doğumda hareket özgürlüğü verilmelidir.
  3. Doğum yapan kadınlara kesintisiz duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.
  4. Doğum eylemi boyunca rutin müdahalelerden kaçınılmalıdır.
  5. Doğumda doğal ve aktif ıkınma teknikleri tercih edilmelidir.
  6. Doğum sonrasında anne ve bebeği bir arada tutulmalıdır.

 

  1. Doğumunuzun tıbbi bir engel yoksa kendiliğinden başlamasını bekleyin. Kendiliğinden başlayan doğumlar, anne ve bebeğin en sağlıklı şekilde hazır olmasının garantisidir.
  2. Doğum boyunca yatağa bağlı kalmayın. Aktif ve ayakta pozisyonlar kasılmaları daha rahat geçirmenizi sağladığı gibi, yerçekiminin de etkisiyle rahim ağzının daha kolay açılmasını ve bebeğin aşağı inişini kolaylaştırır. Yürüyün, sallanın, dans edin, yani kısaca bedeninizi izleyin, o size ne yapmanız gerektiğini söyleyecektir.
  3. Yanınızda size yardımcı olacak kişinin sakin bir kişi olmasına özen gösterin. Doğumda panik ve gerginlik bulaşıcıdır. Başkalarının gerginliği sizi ve doğumunuzu da etkiler.
  4. Doğuma kalabalık gitmeyin. Çevrenizdekilerin sabırsızlığı doğumu ve sağlık personelini negatif etkiler.
  5. Ebe hizmetlerinin aktif olarak kullanıldığı hastaneleri tercih edin. Doktorunuz doğumun açılma süresinde sürekli sizinle olamaz. Bu dönemdeki en büyük yardımcınız sizinle birebir ilgilenecek olan ebenizdir. Ebelere güvenin.
  6. Doğumda bebek kalp atışlarının izlenmesi için kullanılan makineye tıbbi bir gereklilik yoksa sürekli bağlı kalmayın. Bu sizi kısıtlar ve bir sorun olduğu hissine kapılırsınız. Ara ara bebek kalp atışlarının izlenmesi yeterli olacaktır.
  7. Doğumda zamana saygı duyun. Her doğum farklıdır. Kısa sürede ve rahat bir doğum yapmak için pozitif odaklanabilirsiniz, ancak bu konuda şartlanmayın. Uzun ve yorucu bir doğum sonrasında da aynı coşku ve mutluluğu yaşayabilirsiniz.
  8. Mümkün olduğunca rutin müdahalelerden kaçınmaya çalışın. Doğumda o kadar mükemmel bir beden-zihin-bebek uyumu vardır ki, yapacağımız müdahaleler sadece bu işleyişi bozar. Ancak bazı zamanlarda tıbbi gereklilikler nedeniyle size önerilen müdahaleler konusunda sağlıklı kararlar verebilmek için bu konularda sağlıklı bilgi sahibi olun ve doktorunuzla bu konuları önceden konuşun.
  9. 21.İlaç dışı rahatlatıcı teknikleri öğrenin. Bunlar arasında gevşeme, nefes, küçük dokunuşlardan oluşan efloraj, duşa girme, doğum havuzu, imgeleme teknikleri, psikoprofilaksi, kendi kendine hipnoz sayılabilir. Bu sayede bebeğiniz ve sizin için her zaman bazı yan etkileri olabilecek ilaçla ağrı kesici yöntemlere gerek kalmadan doğum şansınız artacaktır.
  10. Ikınmalar sırasında ayakta ve dik pozisyonları tercih edin. Bu sayede hem bebeğiniz daha iyi oksijen alır hem de yerçekiminin kolaylaştırıcı etkisinden faydalanırsınız.
  11. Epizyotomi dediğimiz vajinal kesi her doğumda yapılması gereken zorunlu bir uygulama değildir ve birçok yan etkisi de bulunur. Bunu engellemek ve rahat bir doğum yapmak amacı ile son aya girdikten sonra perine masajını uygulayarak kesisiz bir doğum şansınızı arttırabilirsiniz.
  12. Doğum için seçtiğiniz hastane ve doktorun yukarıdaki doğuma götüren uygulamalara nasıl baktığını, sezaryen oranlarını ve rutin müdahalelerini öğrenin. Tercihleriniz varsa bunları önceden doktorunuzla paylaşma sorumluluğu sizindir.
  13. Doğum tercihlerinizi yaparken sorumluluk almayı da öğrenmeniz gerekir. Doktor-anne-baba üçlüsü olarak alınacak her kararda sorumluluğunuz olduğunu unutmayın. Bu sorumluluğu alabilmenin tek yolu kararlara ortak katılabilecek kadar bilgi sahibi olmanızdır. Tüm sorumluluğu doktora bıraktığınız zaman sizin değil, onun isteklerine göre bir doğum yapmanız kaçınılmazdır.
  14. Doğum normal, doğal ve sağlıklıdır. Ancak bazen doğanın da yardıma ihtiyacı vardır. Belli bir oranda sezaryen olabileceğinizi unutmayın. Sezaryen olma durumunuzdaki seçeneklerinizi ve tercihlerinizi belirleyin. Anne ve bebeğine saygılı bir sezaryenle, sezaryenin birçok olumsuz etkisinden kurtulma şansınız olacaktır. Sezaryenden sonra da bebeğiniz kucağınızda kalabilir. Talep edin.
  15. Doğum sonrası kritik saatler anne-bebek bağlanması açısından çok önemlidir. Doğumdan sonra tıbbi bir engel yoksa bebeğinizin derhal kucağınıza bırakılmasını talep edin. İzin verirseniz bebeğiniz kendi içgüdüleri ile memeyi bulacak ve emmeye başlayacaktır. Bu doğal eylem en az 1 saat sürebilir. Bu konuları önceden doktorunuz ve hastane yönetimi ile konuşun.
  16. Doğum sonrası bebeğinizle mutlaka aynı odada kalın. Doğum sonrasındaki anne-bebek bağlanmasının bozulmaması için fazla ziyaretçinin odaya dolmasına izin vermeyin. Anne ve bebeğin bu kutsal saatlerine saygı gösterin.
  17. Doğumda ağrı olmak zorunda değildir. Ağrısız doğum yaptığını söyleyen birçok hamilem oldu. Bebeğin yaptığı baskıları zihninizde dönüştürebilir, dalgalar gibi karşılayabilir ve çok daha rahat karşılayabilirsiniz.
  18. Doğum sonrasındaki ilk 2 hafta doğum kadar önemlidir. Büyük değişim yaşadığınız bu zamanlara da şimdiden hazırlanın. Aşırı ziyaretçi, dinlenmeniz gereken zamanları kısıtlayarak yorgunluğunuzu ve buna bağlı olarak depresyon ihtimalini arttıracaktır. Bebeğe ve kendinize odaklanmak birincil tercihiniz olmalıdır.

Doğum varılması gereken bir hedeften çok, kendisi bir yolculuktur. Doğum anında hissedeceğiniz coşku, mutluluk ve farkındalığın kaynağı hamilelik dönemi boyunca yaptığınız hazırlıklarda gizlidir. Doğumla ilgili toplumsal negatif hipnozdan kendini kurtarabilmiş, geçmişle ilgili birçok olumsuzluktan arınmış, beden-zihin uyumunu sağlamış, doğum yapan bedenine ve doğacak bebeğine sonsuz güven duyan annelerimizi, doğum nasıl geçerse geçsin kelimelerle asla anlatamayacakları müthiş bir buluşma anı bekler. Doğa bebeğinizle sağlık içinde buluşmanız ve doğar doğmaz büyük bir aşk yaşamanız için gerekli tüm hazırlıklarını çoktan sizlere sağlamıştır. Yeter ki gerek anneler gerekse doktorlar olarak korkularımızla bu büyülü buluşmayı bozmayalım.

Doğum şekli ne olursa olsun hedef keşkesiz, sağlıklı ve coşkulu bir doğum olmalıdır.

Dr. Hakan Çoker

Keşkesiz Doğum Uzmanı

 

Dr. Hakan Çoker’in diğer yazıları:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir